Kitabın gerçekten çok akıcı bir yazım dili var.
Bittiğinde boğazıma koca bir düğüm olarak oturan kitap.
Tarihi roman okumayı çok seviyorum.Hele 17-18. yy İngiltere'sinde geçen romanları.Ama Uğultulu Tepeler bambaşkaydı.
O kadar akıcı ki bir hizmetçinin ağzından sadece onun gözlemleri şeklinde yazılmasına rağmen hikayeyi yaşıyorsunuz.O kadar o rüzgarlı bayırlarda hissettim ki kendimi okurken müthiş keyifliydi.
Okudukça bana müthiş zevk veren kurgu bir yerden sonra artık bıçak gibi saplanmaya başladı içime.Öyle ki Catherine gece karanlığında mutfağın bir köşesinde olan Heathcliff'ten habersiz Nelly'e aslında sadece onu sevdiğini ama Edgar Linton ile evlenmek zorunda olduğunu söylerken içim buz kesti.Ağlamak istedim ve ağladım da sanırım.
Evet Uğultulu Tepeler bir nefret romanı ama aynı zamanda güçlü bir tutkuyu da içinde barındırıyor roman.Neden bilmiyorum yaptığı onca şeye rağmen Heathcliff'ten asla ama asla nefret etmedim, edemedim.Bu çok garip. Catherine'e Heathcliff'ten daha çok kızdım,öfkelendim okurken.Benim bu kitaptaki kahramanım onca şey yapmasına rağmen hala sevdiğim, tutkusuna aşık olduğum Heathcliff'tir, birde Hareton var tabi, oda kitaptaki 2. kahramanım.Umarım Küçük Catherine ile Grange'de güzel bir hayat sürdürmüşlerdir .Joseph ise İncilini okuyarak ölmüştür herhalde.
Kısacası muhteşem bir kitap !!!
Kitap puanım :10 ÜZERİNDEN 10KİTAP AÇIKLAMASI
Emily Bronte'un romantizmin en üst noktası kabul edilen ve yazarın hayatı boyunca yazdığı tek kitap olan "Uğultulu Tepeler", 'Aşkın gereği nedir?'i sorguluyor.
Birbirlerine aşık olan, ama zaman içinde farklı yerlere sürüklenen bir çiftin çocuklarının da birbirlerine aşık olmaları ile iyice sarpa saran bir/birçok aşk öyküsü… Romantizm akımının önemli temsilcilerinden biri olan "Uğultulu Tepeler" kimsesiz Heathcliff ve birlikte büyüdüğü Cathy'nin nefretle beslenen ölümcül ve ölümsüz aşk hikayesini anlatıyor.
Genelde zorlu bir çocukluk yaşamış roman kahramanları önce intikam almaya çalışırlar ,sonra yaptıkları kötülüğün farkına vararak telafi etmeye çalışırlar ya ,Ben de Heathcliff'in sonunda iyi bir karaktere dönüşeceği beklentisiyle okumuştum.Ama olmadı :))
YanıtlaSilYazarın yazdığı tek kitap olması ve ölümünden sonra yayınlanması çok acı gelmişti bana. Düşünsenize hayatınızda ilk ve tek olarak bir roman yazıyorsunuz. Bu roman dünya klasikleri arasına giriyor. Ama siz bunları göremiyorsunuz :( Benim de şu an merakla okumakta olduğum kitap.
YanıtlaSilNe zamandır bloğumun trafik kaynaklarında sizin bloğunuzun ismini görüyordum ve merak edip bakmaya karar verdim. İyi ki de bakmışım, bir kitap bloğuyla tanışıyorum. Takibe aldım sizi. Başarılar :)
YanıtlaSilteşekkür ederim güzel yorumunuz için :) umarım blogumu beğenirsiniz ..
Sil"Bittiğinde boğazıma koca bir düğüm olarak oturan kitap." sadece bu ifadenizle bile kitabı merak ettim :) Bu arada blogsözlük ailesine de hoş geldiniz ^^
YanıtlaSilteşekkür ederim güzel yorumunuz için :) hoşbuldum :)
YanıtlaSilSizi takibe aldım, doğrusu çok güzel bir blogunuz var başarılar.
YanıtlaSilBenim bloguma da buyurun.
YanıtlaSilgüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim :) sizin blogu zaten takip ediyorum.
YanıtlaSilheey çok severiim. filmi de var o da güzel. ama bak bu baskının çevirisi güzel olmayabilir. klasikleri alırken, yayınevi ve çevirmen çok önemliii. bu yayınevinin her zaman iyi olmuyo çevirilerii, aklında olsuun :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim 😉 yorum için. Hangi Yayınevini önerirsin? ☺
YanıtlaSilbir klasik alacağın zaman söyle hangi kitap olduğunu, söleyim sana yayınevi ve çevirmeniii :)
SilTamam canım ☺ bin genelde Cem yayınevinin klasiklerini okuyorum. .çok teşekkür ederim 😉
YanıtlaSilBu sene okumayı düşündüğüm kitaplardan. Aslında yıllardır okumayı düşünüyorum ama bir türlü fırsat bulamadım. Merak uyandırıcı tavsiyeniz için teşekkür ederim.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim.Umarım beğenirsiniz :)
SilRomantizm, aşk öykülerine bayılırım. Güzel bir tanıtım olmuş çok teşekkürler.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.Aşk öyküleri gerçekten çok sürükleyici oluyor.. :)
Sil