31 Mayıs 2019 Cuma

2019_18 _ Antonie De Saint-Exupery- Küçük Prens_Okudum Bitti

Küçük Prens  kitabı bu sene okuduğum 18.kitap

Küçük Prens 7'den 77'ye herkesin okuyabileceği değil, okuması gereken bir eser. Hatta 7 yaş altı çocuklara da anne-babaları tekrar tekrar okumalı. 
Yazar kişisel gelişimcilerinin sayfalar dolusu yazıp okutmaya çalıştıklarını, incecik bir kitapla çok da beğeneceğiniz bir şekilde sunmuş. 
Her ne kadar sonunda ders verilmiş gibi olsa da, büyük anne yiyen kurdu, prenses zehirleyen cadıyı, çocuk pişiren yaşlı kadını dinlerken küçüklüğümüzde zihnimizde beliren görüntüleri düşünün. Bir de Küçük Prens'i okuyun, kesinlikle her türlü övgüyü hak ettiğini göreceksiniz.
Okurken önce geç kaldım dedim sonra da hala geç değil yapacağın, unutmayacağın, hatırladığın çok şey var dedim. Ders çıkardığım o kadar şey oldu ki o kısacık sayfalarda. . O yüzden geç kalınmış değil. Hala okuyabilirsiniz. Hatta neden bir çocuk kitabı gibi görüldüğüne bile anlam veremiyorum...
Prensimiz, gezegenleri dolaşıp, o gezegende ki büyükleri eleştiriyor. Eleştirdiği noktalar aslında tüm bu düzen diyebilirim. İnsanların birçok şeyi yok sayması, bakarken ‘gerçek onu’ görememeleri, sürekli bir memnuniyetsizlik halinde olmaları, kibirleri… Kitap bitti ve keşke büyümeseydim dedim. Büyüyüp unuttuğumuz o kadar şey var ki bunların hatırlatması gibiydi. Bizlerde çocuktuk bir zamanlar. 

En iyisi Alıntılarla baş başa bırakayım sizleri mutlaka oyun diyorum ve susuyorum. 



Ne de olsa kendini beğenmişlerin gözünde diğer insanlar birer “hayran”dır.

“Eğer kelebekleri tanımak istiyorsam iki-üç tırtıla katlanmam gerekir…”

“İnsanların artık hiçbir şeyi almaya zamanları yok. Onlar her şeyi tüccarlardan satın alıyor. Ama dost satan tüccarlar olmadığı için, artık insanların dostları yok. Eğer sen bir dost istiyorsan beni evcilleştir.”

"Unutma,” dedi tilki, “gülün için harcadığın zamandır, gülünü bu kadar önemli yapan. - gülüm için harcadığım zaman... Dedi küçük prens, hatırlamak için...


Kitap puanım *10 !!!

KİTAP AÇIKLAMASI

Hiç kimsenin kitabımı özensizce okumasını istemem doğrusu. Bu anılarımı yazarken çok üzüntülü anlar yaşadım. Arkadaşım koyunu ile birlikte beni bırakıp gideli tam altı yıl oldu. Onu burada anlatmaya çabalıyorsam, bu biraz da onu unutmamak için. Arkadaşı unutmak çok üzücü bir şey. Herkesin arkadaşı olmamıştır. Arkadaşımı unutursam, kendimi o, sayılardan başka bir şeye değer vermeyen büyükler gibi hissederim sonra. 
Çölde uçağı düşen pilotun başına dikilip "Bana bir kuzu resmi çiz." diye tutturan, gezegeninde tek başına bıraktığı gül için de acı çeken, büyük insanları anlamakta zorlanan Küçük Prens... Buğday saçlı, gizemli küçük çocuk... Yaratıcı pilot-yazar Antoine de Saint Exupery ile arasındaki benzerlikler çarpıcı. Küçük Prens'in gün batımlarında hüzünlenip düşündüğü dört dikenli gülü varsa, Saint-Exupery'nin de Arjantin Postaları için çalışırken tanıştığı, Salvadorlu Consuelo adında bir sevgilisi var. Ve onunla evlenmiş. 1944 yılı Temmuz ayında Korsika'dan havalanan uçağı, Akdeniz'de kayıplara karışmadan dört gün önce Consuelo'ya: Sizi seviyorum, sizi hep koruyacağım. diye yazmış. Ama Küçük Prens'in gülünü fanus ile kapatıp korurken, o deli dolu, başına buyruk Consuelo'ya esasında pek söz geçirememiş, onu kanatları altına alamamış. Uçağın kalıntıları, 60 yıl sonra Nisan 2004'ün başlarında Marsilya açıklarında bulundu. Kaza mı, intihar mı bilinmiyor. "Gerçeği sadece yüreğinle görebilirsin." diyen yazar, bu dünyaya veda edip giden Küçük Prens gibi yok olup gitmiş. Sırlarını bilen yok. Cevdet Yalçın 
Küçük Prens'i tanıyan-tanımayan, yeniden keşfetmek isteyen, ya da çizgi roman meraklısı olan her yaştaki çocuklar için, Joann Sfar'ın muhteşem çizgileriyle...

28 Mayıs 2019 Salı

2019_17 _ Stefan Zweig- Ay Işığı Sokağı_Okudum Bitti

Ay Işığı Sokağı  kitabı bu sene okuduğum 17.kitap

Stefan Zweig yine muhteşem betimlemeleri ve profil analizleriyle hikayelerini etkileyici kılmış. Tüm hikayelerin ölümle bitiyor ve olayların gidişatı hep karamsar.
Ay Işığı Sokağı -Leporella - Nişan - Leman Gölü Kıyısında Olay - Avare olmak üzere 5 kısa hikayeden oluşan bir eser. Her zamanki gibi akıcı bir anlatımı var. Her hikaye toplumsal bir mesaj veriyor. Hikayelerdeki ana karakterlerin intihar etmesinde yazarda karamsarlık umutsuzluk hissettim. 
Kitap puanım 7


KİTAP AÇIKLAMASI



Fransa'nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarına dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; 1810 yılında İspanya'daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransız albay; 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarılan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; yaşıtları üniversiteye giderken hâlâ liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel.
Zweig bu öykülerde insanı insanlıktan çıkarıp en uç noktalara sürükleyen deneyimlerin izini sürerken, okuru da ister istemez karakterlerinin ruh çalkantılarının içine çekiyor...

27 Mayıs 2019 Pazartesi

2019_16 _ Paulo Coelho_ Hippi_Okudum Bitti

Hippi kitabı bu sene okuduğum 16.kitap
Hippi kitabı gerçekten çok  sürükleyici bir kitap. 
Kitap bence daha uzun olmalıydı  ,tadı damağımda kaldı.

Arka kapağını okuduğum an beni aşina olduğum bu kültüre (felsefeye) geri çekti. Unutmuş olduğum pek çok şeyi bana yeniden hatırlattı, tekrar unutacağımı sanmıyorum.

Aklımda bir soru var: Bu kitabı yazarken, okuyanlardan birinin Karla olması olasılığı aklında var mıymış?

Kitap puanım *10 ...

KİTAP AÇIKLAMASI



1970 yılının Eylül ayında, dünyanın merkezi olma şerefi için yarışan iki mekan vardı: Londra’daki Piccadilly Circus ve Amsterdam’daki Dam Meydanı... 1970 yılının Eylül ayında uçak biletleri ateş pahası olduğundan uçakla seyahat ancak elit kesim için mümkündü. Gençlerden oluşan muazzam bir kitle içinse durum farklıydı. 1970 yılının Eylül ayında dünyaya kadınlar hükmediyordu… Genç hippi kadınlar demek belki daha doğru olur...

1970 yılının Eylül ayında herkesin para normal güçleri vardı, olmayanlar da sahip olma yolundaydı…

1970 yılının Eylül ayında, yazarlık hayalleri kuran Paulo, özgürlük peşinde dünyayı dolaşırken Karla’yla karşılaşınca ikisinin de yaşamı kökten değişecekti; Peru’nun kayıp şehirleri, Brezilya’nın zindanları, Amsterdam’ın arka sokakları, İstanbul’un çarşıları bir bütünün parçaları haline gelecekti…

Paulo Coelho’nun kendi yaşam öyküsüne belki de en yakın eseri Hippi, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan barışçıl bir neslin arayış ve dönüşüm öyküsü.

17 Mayıs 2019 Cuma

2019_15 _ Sabahattin Ali _ Değirmen_Okudum Bitti

Değirmen kitabı bu sene okuduğum 15.kitap

Değirmen Sabahattin Ali'nin öykü kitabıdır. İçerisinde üç bölüm olmakla birlikte on altı öyküsü yer almaktadır. Öykülerinin her biri bin bir emekle yazılmış olduğunu ve mutlaka okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.

Kitaba başlarken dokuzuncu sayfada Sabahattin Ali'nin ön sözü vardır. Üç paragraftan oluşan bu ön söz beni çok etkiledi. Çünkü kendi öz eleştirisini büyük bir açık yüreklilikle yapmış. Öykülerinin çoğunu çocuk yaşta yazdığını ve başkasının olsa beğenmeyeceğini itiraf etmiş. Fakat yazı hayatının gelişmesinde yararlı olduğu içinde yaptığı hataları kendine saklamak istememiş. Olduğu gibi yayımlamış. Ve beğeniyi de okuyucularına bırakmış. En son cümlesinde de bu konuyu şöyle özetlemiş: “İyiyi kötüden ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim.” 
Bana sorarsanız öyküleri okurken çok duygulandım ve Sabahattin Ali'nin ne denli büyük bir yazar olduğunu bir kere daha anladım. Öykülerini çocuk yaşta yazmış olmasına rağmen her biri ayrı ders verici her biri ayrı can alıcıydı. Fakat mütevazi kişiliğini de bizlere tanıtmış olduğu için içten içe sevindim. En kötü öyküsünü seçse ve bize yeni baştan yazma fırsatı sunulsa asla onun seviyesine gelemeyiz diye düşünüyorum.
Kitabın içindeki  tüm öyküleri çok beğendim.
Kitap puanım 10..
KİTAP AÇIKLAMASI
1930'lu yıllarda öyküye taze bir soluk getiren Sabahattin Ali, öykülerinde insanın zavallılığını ve gücünü sarsılmaz bir üslupla, masalsı ve destansı biçimde yansıtmayı başardı. Şiir, hikâye ve roman yazan, çeviriler yapan Ali, tüm eserlerinde insan ruhuna ayna tuttu ve gerçeğe bu aynadan baktı. Türk edebiyatının özgür sesinden yıllara meydan okuyan 16 öykü...


Baskı Bilgileri

Ciltsiz , Edebiyat / Türk Edebiyatı , 140 sayfa
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı


13 Mayıs 2019 Pazartesi

2019_14 _ Sabahattin Ali _ Yeni Dünya_Okudum Bitti

Yeni Dünya kitabı bu sene okuduğum 14.kitap
Sabahattin Ali Türk Edebiyatı 'nın en iyi yazarlarından biri benim için.Türk halkını,içimizden insanları ve öykülerini yazar hep.Hüzünlü yazardır, okurken hüzünlenirsiniz. 
On üç hikayeden oluşan bu öykü kitabını da hüzünlenerek okudum. Her öykü bir hazine değerinde kitapta.Kitaptaki öykülerin isimlerini mutlaka duymuşsunuzdur: 
-Asfalt Yol 
- Hanende Melek 
- Çaydanlık 
-Ayran 
- Isıtmak İçin 
- Uyku 
- Selam 
-Bir Mesleğin Başlangıcı 
- Bir Konferans 
- Yeni Dünya 
- İki Kadın 
- Sulfata 
- Hasan boğuldu 
Hepsi birbirinden güzel bu hikayeleri mutlaka okuyun derim. 
Beni en çok etkileyen   Hasan Boğuldu adlı hikaye oldu.


Kitap puanım *10

KİTAP AÇIKLAMASI




1930'lu yıllarda öyküye taze bir soluk getiren Sabahattin Ali, hikâyelerinde insanın zavallılığını ve gücünü sarsılmaz bir üslupla, masalsı ve destansı biçimde yansıtmayı başardı. Şiir, hikâye ve roman yazan, çeviriler yapan Ali, tüm eserlerinde insan ruhuna ayna tuttu ve gerçeğe bu aynadan baktı. Türk edebiyatının büyük yazarından, içinde sinemaya da aktarılan Hasanboğuldu 'nun olduğu 13 düşünen öykü...

Yayın evi/yıl:Yapı Kredi Yayınları/2008 
Sayfa sayısı:124 sayfa 


9 Mayıs 2019 Perşembe

2019_13 _ Susan Howatch _ Babaların Günahı_Okudum Bitti

Babaların Günahı kitabı bu sene okuduğum 13.kitap

Susan Howatch'ın bu kitabı gerçekten çok sürükleyici.1958'ten 1968'e kadar bir ailenin yaşadıkları romanımıza konu edilmiştir.Kitap gerçekten  hiç beklenmedik bir sonla bitiyor..

Kitap puanım *10

KİTAP AÇIKLAMASI




İngiltere'de bir mezarlıkta verilen adil ama acımasız bir kararla başlamıştı olaylar dizisi..
Garip davranışları ile tanınan Scott,Van Zale ailesinin mirasçısı mı yoksa en korkunç düşmanı mıydı?
Genç bir gelin ve akıllı bir metres olan Vicky,neden Van Zale ailesinin beklenmedik sorunu olmuştu?
Ailedeki insanları birbirine hem yaklaştıran hem düşman eden esrar neydi?

"Zenginler Farklıdır" yazarı Susan Howatch son  romanı"Babaların Günahı" 'nda(Sins of  the Fathers) büyük servetlerin ardında gizli büyük günahları sergiliyor.

Yayın hakları şimdiye kadar tam 29 ülkeye satılan Babaların Günahı ,bütün dünya listelerinde 1 Numara!!!

Baskı Bilgileri 


Karton Cilt , 383 sayfa
1981 tarihinde , Altın Kitaplar tarafından yayınlandı

2021-18-Jules Amcam-Guy de Maupassant

  Birbirinden bağımsız kısa hikayelerden oluşan eserimizin kitaba adını veren hikayesini anlatacağım: iki arkadaş yolda yürürken ak saçlı ya...