28 Nisan 2020 Salı

2020-16-Suların Getirdiği Padişah II. Selim-Cahit Ülkü

Bu sene okuduğum 16.kitap Cahit Ülkü'nün Suların Getirdiği Padişah II. Selim  adlı kitabı..



 Ülkü ; Kanuni devrinin ve hemen sonrasının tarihini bu “dörtleme” ile anlatıyor. Kitabın arkasında yazan, “Tarihi roman değil, tarihin romanını yazıyor” tümcesine katılmamak elde değil. O kadar çok sayıda ve güvenilir kaynakçadan yararlanmış, olayların örgüsünü o kadar başarılı yapmış, karakterleri o kadar titiz betimlemiş ki hayran olmamak için, sevmemek için hiçbir bahane bulamıyorsunuz. İrdelediği konuların bazıları size ne kadar irkiltici gelirse gelsin, tarihi sevenler bilir ki, anlatılanlar hiç de mantık dışı değil. Dizi senaryosu hiç değil !.. “Bu bir roman nasıl olsa !” deyip geçemiyorsunuz. Sonra, düşünüp başka okuduklarınızla karşılaştırdığınızda, “neden olmasın ?” demeye başlıyorsunuz.
   Kitap Hürrem’in, Süleyman’ın oğulları arasına nifak tohumları atmasıyla, onları birbirleriyle ve kaçınılmaz olarak babalarıyla mücadele etmelerine yönlendiren entrikalarını anlatarak başlıyor.  Hürrem, şehzadelerden Selim’in padişah olmasını istiyor. Neden daha başarılı ve padişah olmak için daha yetkin olan Mustafa ve Bayezid değil de Selim ? Hadi Mustafa onun oğlu değil, başka bir neden olabilir mi ? İşte bunu öğrenmekle başlıyoruz şaşırmaya ..
Tabiii ki.. kitabın devamını burada anlatmayacağım  çünkü çok sürükleyici...

Kitap puanım *10

2020-15-Mikrofonda Cinayet-R. L. Goldman, Davut Hayon (Çevirmen)

Bu sene okuduğum 15.kitap R. L. Goldman'ın Mikrofonda Cinayet adlı kitabı..




Rufus Reed, bir gazeteci, NAC radyo kanalının bir programına konuşmacı olarak davet edilir. Kendisi stüdyodayken gerçekleşen bir cinayetin izini, Amerika'daki Alman konsolosluğuna kadar ısrarla sürdürür. Roman, İkinci Dünya Savaşı'ndan evvel, Nazi iktidarı döneminin havasını taşıyan bir siyasi polisiye.

Kitap gerçekten çok sürükleyici son ana dek cinayeti kimin işlediğini tahmin edemiyorsunuz.

Kitap puanım *100

2020-14-Derin Mavi -Deeeptone

Bu sene okuduğum 14.kitap Deeptone'nun Derin Mavi adlı kitabı..



Sade ve Derin de olmak üzere, her iki kitabı Deepin kızları olarak benimsedim ,sebebi insanın dünyada en çok sevebileceği tek şey kendi evladı olmasıdır .Deep yazılarını evlatları gibi yetiştiriyordu,öyle bir titizlik ve naiflikle yazıyordu, bir de öykülerini gerek kitapta gerek blogunda  her okuduğumda, bir kızın hayatıymış gibi bir duygu canlandığı için içimde, kitaplara bir isimle Derin kız kardeşler dedim.İki minik tatlı kız çocuklarıydı onlar :)
Sade ve Derin hatırlarsınız ki  sekiz kısımdan oluşuyordu: Sanat,Aşk ,İnsan,Yaşam,Gelişim,Mevsimler,Tarih ve Denemeler.Her kategori on yazı barındırıyordu.
 Derin Mavi ise iki kategoriden oluşuyor: Siirler ve Öykülerden, 41 şiir ve aynı zamanda 41 öyküden oluşuyor.

Kitap puanım ***10




15 Nisan 2020 Çarşamba

2020-13-Feniçka-Lou Andreas-Salomé

Bu sene okuduğum 13.kitap Lou Andreas-Salomé'nin Feniçka adlı kitabı..

Feniçka bir çırpıda okuyabileceğiniz, size harika psikolojik detaylar öğreten ender kitaplardan birisi. Yazar gene kendi yeteneğinin farkında olan ve bu yeteneği için emek veren bir kadını anlatıyor. Feniçka yani Fenya Rusya’dan doktora yapmak için Paris’e gelmiş, kültür şoku yaşayan bir genç kızdır. Arkadaşıyla bir kafede otururken bir erkek tarafından sözlü şiddete maruz kalan bir kadını görür ve kendince onu savunmaya çalışır. Çabucak konuya dâhil olan arkadaşı Max Werner bu durumun çok doğal olduğunu, kadının ise bir hayat kadını olduğunu söyler. Her ne olursa olsun bu davranışı doğru bulmayan Fenya ile Max Werner arasında koyu bir sohbet başlar ve sabaha kadar sürer. Fenya’dan çok hoşlanan Max Werner sohbeti devam ettirmek için dairesine davet eder fakat ne kadar büyük bir hata yaptığını daha sonra görür. Çünkü Fenya bu davet tamamıyla yanlış anlar ve onunla bir daha görüşmez. Bu hatadan sonra aradan birkaç yıl geçer. Kız kardeşinin düğünü için Rusya’ya giden Max Werner tesadüfe bakın ki orada Fenya ile karşılaşır. Aslında bu karşılaşma ile birlikte gelişen olaylar Max’e Fenya’ya karşı hisleri ve kadınlar hakkında düşünceleri konusunda yardımcı olacaktır. Lou Salome okumadıysanız ya da hikâyenin devamını merak ediyorsanız mutlaka okumalısınız.  

11 Nisan 2020 Cumartesi

2020-12-Dönüşüm-Franz Kafka

Bu sene okuduğum 12.kitap Kafka'nın Dönüşüm adlı kitabı..



Bir sabah kalkıyorsunuz ve bir böceğe dönüşmüş bir şekilde yatakta yatarken buluyorsunuz kendinizi. Yataktan kalkmaya çalışıyorsunuz fakat bunu yapmak, önceki sabah kadar kolay olmuyor. Kafka’nın sistem içinde köleleşen, sürekli olarak bazı sorumlulukları yerine getirmesi istenen bu sorumluluklar yerine getirilmediğinde toplum tarafından dışarı atılan insanı resmettiği muhteşem öyküsünü anlatmaya çalışacağım. Evet bu çok kolay olmayacak haliyle. Çünkü karşımızda çok küçük bir öykü gibi görünen, devasa bir anlatım var. Bir nevi buz dağı diyebiliriz. Çok fazla detaya girmeyeceğimden belki işleri biraz kolaylaştırırım kendi adıma.
Dönüşüm Kafka’nın 1912 yılında 3-4 günde bitirmeyi öngördüğü, korkunç olarak tanımlandırdığı bir öykü. Bu tanımlandırmaları yaptığı mektuplarından birinde sevgilisi Felice’ye okumak istediğinde söylüyor. Sevgilisi Felice’ye yazdığı tüm mektuplarda “öykü” diye bahsediyor Dönüşüm’den. Bir zaman sonra adını açıklıyor.

“Gregor Samsa bir sabah yatağında sıkıntılı rüyalarından uyandığında, kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”
Dönüşüm – Franz Kafka  
Sistemde küçük bir insan olmaya ara verirseniz, küçük bir böcek olursunuz ve aileniz dahil hiç kimse sizi sevmez, istemez ve tiksinir. Her daim masum olarak anılan küçük kardeşiniz bile bir zaman sonra değişmeye başlar. Kendi hayatına müdahale olduğunda, kendi yapması gerekenler, sorumlulukları arttığında, ödün vermeye başlaması gerektiğinde artık o da sizi istemez ve “artık gitmeli! ondan kurtulmalıyız” der… Peki gerçekten bu kadar sert mi yaşam? Herkes en yakınlarımız bile bu kadar ikiyüzlü olabilir mi? Tıkır tıkır işleyen bu düzenden birkaç gün olsun çıktığımızda her şeyin rengi değişecek, tavırlar değişecek, sevgi, saygı gidecek mi? Sanırım bunları öğrenmenin tek bir yolu var. Ara vermek ya da durmak. Belki o zaman bazılarının gözünde yok edilmesi gereken bir böcek haline dönüşürüz. Sadece 88 sayfalık bir kitap. Ama barındırdıkları 88 sayfadan çok fazla…
Kitap puanım ***100

2 Nisan 2020 Perşembe

2020-11-Aşka Şeytan Karışır-Hande Altaylı

Bu sene okuduğum 11.kitap Hande Altaylı'nın Aşka Şeytan Karışır adlı kitabı





Kitap ilişkileri sorgulatıyor insana; sadece aşkı değil, dostluğu ve arkadaşlığı da...
Öyle bir karakterle karşı karşıyasınız ki pek çok kez ona kızarken bulacaksınız kendinizi... Aslı sıradan bir kadın değil çünkü, tıpkı teyzesi Jülide gibi.


Kitabın son sayfasını şaşırarak okudum, ben daha farklı hayal etmiştim; demek ki iyimser bir taraf kalmış içimde...
Ama yazar gerçekçi bakış açısını hiç kaybetmemiş... 
Yasak bir ilişkiyi anlatırken sizi illaki mucizevi bir aşka inandırmak gibi bir gayesi yok;
insan olmanın getirdiği zafiyetleri anımsatmış sadece...

Neleri göze alırsınız aşk için? Bu soruyu sorun kendinize... Zira kitap sorduruyor!
İkinci kadın olmaya, artık zamanlarla idare etmeye, kıskanmaya alışabilir misiniz?
Ve tam da ardımda bıraktım dediğiniz anda aralık duran o kapıdan süzülürse hata olarak ne yaparsınız?

Kitap puanım 5


2021-18-Jules Amcam-Guy de Maupassant

  Birbirinden bağımsız kısa hikayelerden oluşan eserimizin kitaba adını veren hikayesini anlatacağım: iki arkadaş yolda yürürken ak saçlı ya...