Bu sene okuduğum 5.kitap ,Gülseren Budayıcıoğlu'nun Madalyonun İçi adlı kitabı...
Bu eserinde de hekimlik hayatında karşılaştığı tüm hastaların yaşamlarını, duygularını aktarmış biz okuyuculara. Bu insanlar hasta değil esasında. Sadece anlaşılmak isteniyorlar. Yalnız kalmamak, onlarla konuşmamızı talep ediyorlar. Bizler onları ne kadar dinlersek, onlar da o kadar iyileşmiş olurlar. Ayrıca neler yok ki bu kitapta? Cinlerle aşk yaşayan bir kızdan, kirlenir diye çöplerini atmayan çöp apartmana; eşi ile mesut olamayan hanımlardan, panik ataklı erkeklere kadar onlarca hastanın hikâyesini dinliyoruz. Gerçek bir hikâye hem de. Ve yazarımız bazı şeyler anlatmış ki hayret verici. En iyi üniversiteleri kazandı diye bir çocuğunuzu mutlu zannetmeyin diyor velilere. Çoğu hastası sınavları derece ile kazanan öğrencileri olmuş. Bir öğrenci varmış ki sınavı full yapmayayım diye 7 soru boş bırakırmış hep. Birinci olup ülke gündemine düşersem diye. Bu da kendi ruhunda ayrı bir problem bence. Diyeceğim şu ki; her daim kendimizi tanımalı ve depresyona girmiş her türlü insanı bir veba gibi değil, bizlerden yardım bekleyen bir insan olarak görmeliyiz.
Herkesin okurken kendinden bir parça bulabileceği bir kitap. Farklı hayat hikayeleri ile tanıştığım bu kitaptan ders alınacak çok örnekler var. Okurken bu gerçek hikayelerden etkilenmemek elde değil. Zaman zaman bizim de yaşadığımız sıkıntılara çözüm bulan Gülseren Budayıcıoğlu herkesin derdiyle yakınen ilgileniyor ve en önemlisi o insanlara değer veriyordu. Çünkü bazen bir insanın en ihtiyacı olduğu şey sevilmek, değer görmektir.
Özellikle sevginin, hoşgörünün önemini, hayatımızdaki zorluklarla başa çıkma yollarını bütün kitap boyunca öğrenmiş oldum. Çocukken yaşadığımız olayların, aile içi sıkıntıların, çevre ile olan ilişkilerimizin tüm hayatımıza nasıl etki edebileceğinin şahidi oldum bu kitapta. Severek ve her hikayenin sonunu merakla bekleyerek okuduğum bu psikoloji kitabını okumayı herkese tavsiye ederim.
Gülseren Budayıcıoğlu'nun beş kitabını da geçen yaz birbiri ardına okumuştum. Kolay okunan kitaplar aslında. Benim eleştirim, biraz kliniğinin reklamını yapmış, biraz da egosunu tatmin ediyor. Ayrıca yazılanlar gerçek hikayelerden etkilenme olsa da bazı yerlerde abartıya kaçmış olduğunu düşünüyorum. Bence hedefini tutturmuş, kitapları okutturuyor kendini, dizileri izlettirdiği gibi. Bu ara Madalyon Klinik bundan daha iyi reklam yapamazdı:))
YanıtlaSilGülseren Budayıcıoğlunun kitap seslendirmelerini dinledim. Psikiyatri konusunda farkındalık oluşturduğunu düşünmekle beraber eleştirdiğim tarafları da var:)
YanıtlaSilGüzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim:)
YanıtlaSilbüssürü kitabısını okudum. vakalar çok iyiydi ama kendini ve kliniğini anlattığı bölümler bencesi dikkat dağıtıyoduuu :)
YanıtlaSilDeepcim güzel yorumun için çok teşekkür ederim:)
YanıtlaSilbloguna bahar gelmiiiş hayırlı olsuuun :)
YanıtlaSilBu eser eğitim öğretim adına çok faydalı. Tanıtımın çok güzel olmuş teşekkürler Nilay:)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)
YanıtlaSilYazarı okuma şansım olmadı ne yazık ki dizileri de izlemedim :( ama aklımda, neden olmasın, teşekkürler paylaşım için
YanıtlaSilRica ederim:)
YanıtlaSilGülseren Budayıcıoğlu'nu Masumlar Apartmanı öncesinde tsnımıyordum. Kitabı tanıyınca da okuma isteğim oluştu elbette. Sizde mi popülerlik sonrası tanıdınız kendisini.
YanıtlaSil