Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde kitabı son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan bir tanesiydi diyerek yorumlamaya başlamak istiyorum. M. Kemal Atatürk’ün bu kitaba bu denli önem vermesinin altındaki nedeni okuyunca daha net anlıyorsunuz.
Övgüleri kenara bırakıp içerik açısından Beyaz Zambakla Ülkesi’nde kitabını değerlendirmeye geçecek olursak, kitabın her satırı bir ders niteliğinde gerçekten. Grigory Petrov’un kaleme aldığı her satır gelişmekte olan toplumlar için “bana göre” bir yol haritası niteliğinde.
Kitabın içerisinde altını çizdiğim kelimelerin hepsi bana farklı bir bakış açısı kazandıran ve “Gerçekten keşke böyle olabilse ve benim ülkemde daha iyi bir konuma gelse” dedirtti. Özellikle askeri kışlalarla ilgili olan bölüm de, kitapta geçen fikrin önemli olduğu kanısındayım. Çünkü okullardan sonra insanların hayatına yön verebileceğiniz en önemli yerlerden birisi de kışlalar.
İçerik ile ilgili olmasa da kitabın bana gösterdiği güzel bir ayrıntıyı da sizinle paylaşmak istiyorum. Robinson Crusoe kitabının bir esinlenme olduğunu da Grigory Petrov sayesinde öğrenmiş oldum. Gerçek şu ki; Daniel Defoe bu kitabında İbn Tufeyl’in “Hay Bin Yakzan” (Ruhun Uyanışı) adlı eserinden esinlenerek yazdığı edebiyat çevrelerince kabul görmüş bir gerçekmiş. Robinson Cruose kitabını okumak isteyen bir adam olarak bu ayrıntıyı öğrenmek beni mutlu etti.
Kitap puanım ****100
Bu kitabı Atatürk'ün çok sevdiği ve önerdiği kitap diye bildiğimden çok istiyorum okumayı. Eline sağlık. Çok teşekkürler:)
YanıtlaSilcanım güzel yorumuniçin teşekkür ederim
SilÇok ilginç ilk kez duydum.Esinlenme olayını.teşekkürler bilgi icin:)
YanıtlaSilrica ederim
SilBu kitap kitaplığımda duruyor. Alıp okumak istiyorum ama bir türlü fırsat bulamıyorum. Bu yazıdan sonra okuma kararı aldım. En kısa zamanda okuyacağım. Bu güzel yazı için ellerine sağlık
YanıtlaSilrica ederim
YanıtlaSilAtatürk'ün mutlaka okunması gerek dediğini önem verdiğini bilmiyordum, o zaman liste başı yapmalıyım bu kitabı :)
YanıtlaSil