Küçük Prens 7'den 77'ye herkesin okuyabileceği değil, okuması gereken bir eser. Hatta 7 yaş altı çocuklara da anne-babaları tekrar tekrar okumalı.
Yazar kişisel gelişimcilerinin sayfalar dolusu yazıp okutmaya çalıştıklarını, incecik bir kitapla çok da beğeneceğiniz bir şekilde sunmuş.
Her ne kadar sonunda ders verilmiş gibi olsa da, büyük anne yiyen kurdu, prenses zehirleyen cadıyı, çocuk pişiren yaşlı kadını dinlerken küçüklüğümüzde zihnimizde beliren görüntüleri düşünün. Bir de Küçük Prens'i okuyun, kesinlikle her türlü övgüyü hak ettiğini göreceksiniz.
Okurken önce geç kaldım dedim sonra da hala geç değil yapacağın, unutmayacağın, hatırladığın çok şey var dedim. Ders çıkardığım o kadar şey oldu ki o kısacık sayfalarda. . O yüzden geç kalınmış değil. Hala okuyabilirsiniz. Hatta neden bir çocuk kitabı gibi görüldüğüne bile anlam veremiyorum...
Prensimiz, gezegenleri dolaşıp, o gezegende ki büyükleri eleştiriyor. Eleştirdiği noktalar aslında tüm bu düzen diyebilirim. İnsanların birçok şeyi yok sayması, bakarken ‘gerçek onu’ görememeleri, sürekli bir memnuniyetsizlik halinde olmaları, kibirleri… Kitap bitti ve keşke büyümeseydim dedim. Büyüyüp unuttuğumuz o kadar şey var ki bunların hatırlatması gibiydi. Bizlerde çocuktuk bir zamanlar.
En iyisi Alıntılarla baş başa bırakayım sizleri mutlaka oyun diyorum ve susuyorum.
Ne de olsa kendini beğenmişlerin gözünde diğer insanlar birer “hayran”dır.
“Eğer kelebekleri tanımak istiyorsam iki-üç tırtıla katlanmam gerekir…”
“İnsanların artık hiçbir şeyi almaya zamanları yok. Onlar her şeyi tüccarlardan satın alıyor. Ama dost satan tüccarlar olmadığı için, artık insanların dostları yok. Eğer sen bir dost istiyorsan beni evcilleştir.”
"Unutma,” dedi tilki, “gülün için harcadığın zamandır, gülünü bu kadar önemli yapan. - gülüm için harcadığım zaman... Dedi küçük prens, hatırlamak için...
Kitap puanım *10 !!!
KİTAP AÇIKLAMASI

Çölde uçağı düşen pilotun başına dikilip "Bana bir kuzu resmi çiz." diye tutturan, gezegeninde tek başına bıraktığı gül için de acı çeken, büyük insanları anlamakta zorlanan Küçük Prens... Buğday saçlı, gizemli küçük çocuk... Yaratıcı pilot-yazar Antoine de Saint Exupery ile arasındaki benzerlikler çarpıcı. Küçük Prens'in gün batımlarında hüzünlenip düşündüğü dört dikenli gülü varsa, Saint-Exupery'nin de Arjantin Postaları için çalışırken tanıştığı, Salvadorlu Consuelo adında bir sevgilisi var. Ve onunla evlenmiş. 1944 yılı Temmuz ayında Korsika'dan havalanan uçağı, Akdeniz'de kayıplara karışmadan dört gün önce Consuelo'ya: Sizi seviyorum, sizi hep koruyacağım. diye yazmış. Ama Küçük Prens'in gülünü fanus ile kapatıp korurken, o deli dolu, başına buyruk Consuelo'ya esasında pek söz geçirememiş, onu kanatları altına alamamış. Uçağın kalıntıları, 60 yıl sonra Nisan 2004'ün başlarında Marsilya açıklarında bulundu. Kaza mı, intihar mı bilinmiyor. "Gerçeği sadece yüreğinle görebilirsin." diyen yazar, bu dünyaya veda edip giden Küçük Prens gibi yok olup gitmiş. Sırlarını bilen yok. Cevdet Yalçın
Küçük Prens'i tanıyan-tanımayan, yeniden keşfetmek isteyen, ya da çizgi roman meraklısı olan her yaştaki çocuklar için, Joann Sfar'ın muhteşem çizgileriyle...