14 Temmuz 2021 Çarşamba

2021-18-Jules Amcam-Guy de Maupassant

 Birbirinden bağımsız kısa hikayelerden oluşan eserimizin kitaba adını veren hikayesini anlatacağım: iki arkadaş yolda yürürken ak saçlı yaşlı bir yoksul onlardan sadaka ister Joseph de beş frank verir ve nedenini açıklar. Joseph ‘ ın ailesi fakir bir yaşam sürmekteydi bunun nedeni de babasının kardeşi olan Jules amcasının aile servetini boş yere yiğip bitirmesiydi. Aile biranda fakirleşmiş ve Jules amcası Amerika’ya ceza olarak göndermişlerdir. Jules amca da hatasını anlayıp pişman olmuş çok çalışarak para kazanmaya başlamıştır.



Bir gün ailesine mektup yazarak Güney Amerika gezisine çıkacağını zengin olur olmaz da hatasını telafi için onlara para yardımında bulunacağını söyler. Aile fakirlikten kurtulacakları için çok mutlu olurlar ve her Amerika’dan gelen gemide Jules olur diye giyinip süslenip onu karşılamaya giderler. Ama elleri boş dönerler. Bir gün kısa bir deniz gezine çıktıklarında gerçekler ortaya çıkacaktır.

Kitap gerçekten sürükleyici...

Kitap puanım 8

2021-17-Siyah Lale-Alexandre Dumas

 Tarihi romanlarıyla ünlü Alexandre Dumas’ın kaleme aldığı “Siyah Lale”, Fransız ve dünya edebiyatının en önemli başyapıtlarından biri. Tarihi, toplumsal ve siyasi olaylarla hayalin harmanlandığı romanda yazar, iki lale yetiştiricisi bahçıvanın hikâyesini anlatıyor. Dumas, eserinde tarihi bir döneme ve lalenin bir ülkenin toplumsal hayatındaki yerine ışık tutmanın yanında, insanı bir yaşam boyu ayakta tutan duyguların resmini çekiyor bizlere…


Dumas, insanın tutkularını ve duygularını Harlem Çiçekçilik Derneği’nin açtığı “siyah lale” yarışmasına katılan iki lale yetiştiricisi Cornelis van Baerle ve Isaac Boxtel ile van Baerle’nin sevgilisi Rosa üzerinden öylesine etkileyici bir şekilde anlatıyor ki, hırsın insan ruhunu nasıl yorduğuna, azmin ise nasıl geliştirdiği ve güçlendirdiğine bizatihi şahit oluyor insan. Cornelis van Baerle örneğinde olduğu gibi bir insanın işini büyük bir tutku, azim ve sabırla yaptığında neleri başarabileceğini; ama Isaac Boxtel örneğinde olduğu gibi hırslarınızın kurbanı olup, kıskançlık ve kıskançlığın getirdiği kin ve nefret duygularının esiri olduğunuzda da başınıza nelerin gelebileceğini görüyorsunuz. Elbette Rosa örneğinde olduğu gibi saf aşkın insana nasıl güç ve kuvvet verdiğini de unutmamak gerekiyor. Bu aşkın insana verdiği enerjiyi ve mücadele ruhunu tüm boyutlarıyla yaşıyorsunuz.
Gerçekten de kitabı okurken, bizleri bir yaşam boyu ayakta tutan bu duyguları düşünmeden edemiyor insan… Sevgiden saygıya, şefkate, fedakârlığa, cesarete, dostluğa kadar… Nefretten, bencilliğe, cimriliğe, korkaklığa, kıskançlığa kadar… Her bir duygunun insan yaşamında ve toplumsal hayatta denge içerisinde kullanılması gerektiğini bir kez daha anlıyorsunuz. Bir insanın bir şeyi yürekten istediğinde nasıl başarabileceğini, hayatımızı duygularımız üzerinden nasıl yaşadığımızı, kararlarımızı duygularımızın nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini yakından görmek açısından çok keyif vericiydi “Siyah Lale”yi okumak benim için. Kitabın benim beklediğim şekilde sonlanması da ayrıca bana mutluluk verdi diyebilirim. Kitabı herkese canı gönülden tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar dilerim.

2021-16-Işıklar Sönünce -Agatha Christie

 Agatha teyzemin vefatından yıllar sonra bulunan (ilk yayımlanma 1997), içerisinde 9 öyküsünün bulunduğu bir eser. Kimi baskılar 7 tane öykü basarken kimi baskılar bunu 9 öykü olarak basmışlar, buna da lafımız yok. Yeter ki güzel olsun.


Adı geçen hikayeler ise: Düşteki Ev, Aktris, Uçurum, Noel Macerası, Yalnız Tanrı, Manx Altınları, Duvarın Gizlediği, Bağdat Sandığının Esrarı, Işıklar Sönünce. Poirot ne yapar diye soracak olursak herhalde cinayet davalarını çözer, suçlularla savaşır gibi klasik ‘Dedektif Romanları’ cevabı veririz. Aşk, sadakat, hırs gibi temaların daha fazla ön plana çıkarıldığı bir eser görmek ve Poirot’u da pek fazla görememek de bambaşka bir bakış açısı tabi.
Kitap çok hoşuma gitti. Tam bir başucu kitabı. Agatha Christie, diğer romanlarına kıyasla bu hikayelerde insan duygularına daha çok yoğunlaşmış. Hepimize iyi sabahlar, keyifli okumalar dilerim.

  AĞAÇ EV SOHBETLERİ 258 Uzun zamandır blogta yoktum. Çalıştığım birim yoğun olunca bayağı ara verdim.. Haftanın konusu:  "2024 Paris O...