Tarihi romanlarıyla ünlü Alexandre Dumas’ın kaleme aldığı “Siyah Lale”, Fransız ve dünya edebiyatının en önemli başyapıtlarından biri. Tarihi, toplumsal ve siyasi olaylarla hayalin harmanlandığı romanda yazar, iki lale yetiştiricisi bahçıvanın hikâyesini anlatıyor. Dumas, eserinde tarihi bir döneme ve lalenin bir ülkenin toplumsal hayatındaki yerine ışık tutmanın yanında, insanı bir yaşam boyu ayakta tutan duyguların resmini çekiyor bizlere…
Dumas, insanın tutkularını ve duygularını Harlem Çiçekçilik Derneği’nin açtığı “siyah lale” yarışmasına katılan iki lale yetiştiricisi Cornelis van Baerle ve Isaac Boxtel ile van Baerle’nin sevgilisi Rosa üzerinden öylesine etkileyici bir şekilde anlatıyor ki, hırsın insan ruhunu nasıl yorduğuna, azmin ise nasıl geliştirdiği ve güçlendirdiğine bizatihi şahit oluyor insan. Cornelis van Baerle örneğinde olduğu gibi bir insanın işini büyük bir tutku, azim ve sabırla yaptığında neleri başarabileceğini; ama Isaac Boxtel örneğinde olduğu gibi hırslarınızın kurbanı olup, kıskançlık ve kıskançlığın getirdiği kin ve nefret duygularının esiri olduğunuzda da başınıza nelerin gelebileceğini görüyorsunuz. Elbette Rosa örneğinde olduğu gibi saf aşkın insana nasıl güç ve kuvvet verdiğini de unutmamak gerekiyor. Bu aşkın insana verdiği enerjiyi ve mücadele ruhunu tüm boyutlarıyla yaşıyorsunuz.
Gerçekten de kitabı okurken, bizleri bir yaşam boyu ayakta tutan bu duyguları düşünmeden edemiyor insan… Sevgiden saygıya, şefkate, fedakârlığa, cesarete, dostluğa kadar… Nefretten, bencilliğe, cimriliğe, korkaklığa, kıskançlığa kadar… Her bir duygunun insan yaşamında ve toplumsal hayatta denge içerisinde kullanılması gerektiğini bir kez daha anlıyorsunuz.
Bir insanın bir şeyi yürekten istediğinde nasıl başarabileceğini, hayatımızı duygularımız üzerinden nasıl yaşadığımızı, kararlarımızı duygularımızın nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini yakından görmek açısından çok keyif vericiydi “Siyah Lale”yi okumak benim için. Kitabın benim beklediğim şekilde sonlanması da ayrıca bana mutluluk verdi diyebilirim. Kitabı herkese canı gönülden tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar dilerim.