5 Ekim 2020 Pazartesi

THE BEAR-AYI -Film Yorumu

 Dün akşam Trt2'de  annem ile izlediğim The Bear  filmi gerçekten hem çok duygusal hem de çok etkileyiciydi.Film puanım ***100 !

 Gerçek Bir Sevgi ve Dostluk Filmi...


Zevk için ayı avlayan üç avcı ile onlardan kaçan yavru bir ayı ve onun dev arkadaşının hikâyesidir Ayı. Bu kovalamaca sonunda kaçan dev ayı bir süre sonra avcılarla kapışmaya karar verir. 1988 yılında yapılan bu filmin yönetmeni Fransız Jean Jacques Annaud. Filmin orijinal adı “L’ours”.Filmin sonunda güzel bir açıklama: “Filmde bulunan vurulma ve yaralama sahneleri gerçek değildir.” Çünkü sinema tarihinde filmler gerçekçi olsun diye çok hayvan öldürülmüş. Özellikle 1960 öncesi kovboy filmlerinde atlar gerçekten vurulmuş. Hatta bir filmde 500’den fazla atın vurulduğu belirtilmektedir. Sonradan hayvanlar eğitilmeye, vurulmuş gibi düşmeye başladılar. Derken Jean Jacques Annaud gibi değerli bir yönetmen sayesinde ayılar ve kaplanlar başrol bile oynuyorlar.



Filmin konusu ; 1885 yılında Batı Kanada’da (Britanya Kolombiyası) Bill ve Tom adında iki avcı ayı avına karar verirler. Hedeflerinde avcıların Kaar adını verdikleri iri bir erkek ayı vardır. Öte yandan annesini toprak kaymasında kaybeden bir yavru ayı da yaşam mücadelesi vermekte ve erkek ayıdan medet ummaktadır. Ne var ki erkek ayı başta yavruyu kovalar.

Avcılar Kaar’ı avlamak ister fakat yaralarlar. Yaralı ayı kaçar ve avcıların atlarına saldırır. Ayıyı takip edemeyen avcılar ava devam edebilmek için köpek getirtmeye karar verirler. Bu sırada yavru ayı Kaar’a yaklaşıp onun yaralarını yalayarak tımar eder. Bu normalde yavrudan hoşlanmayan Kaar’ın yavruya yakınlık duymasına sebep olur. Kaar avladıklarından yavruya da pay vermeye başlar.

Ancak bu esnada köpekler de getirilmiş, av yeniden başlamıştır. Köpekler Kaar’ı dağlık alanda kıstırırlar. Fakat Kaar kendini iyi korur ve avcıların en sevdikleri köpeği ölümcül şekilde yaralar. Avcılar köpeği öldürmek zorunda kalırlar. Avcılar Kaar'ı avlayamamıştır. Ama yavruyu saklandığı yerde bulunca, yakalar ve o gün için Kaar’ı takipten vazgeçerler. Ertesi gün ise Kaar’ı takip etmektense gözlemeyi tercih eden avcılar yüksek noktalara çıkarak Kaar’ı beklemeye başlarlar. Kaar’ın yavruyu bulmak için gelmesini beklemektedirler. Ne var ki, bir an için silahını bırakan Tom Kaar’la burun buruna gelir. Ama Kaar Tom’u öldürmez. Etkilenen Tom da arkadaşının Kaar’a ateş etmesine engel olur. Av başarısızlıkla sonuçlanınca, avcılar avdan vazgeçerler.

Serbest kalan yavru Kaar’ı bulmak için koşturmaktadır. Ancak bir puma yavruyu kovalamaya başlar. Bir dere kenarında yavruyu sıkıştırır. Fakat o sırada ortaya çıkan Kaar pumayı kaçırır. Film kar yağışının başlaması ile birlikte Kaar ve yavrunun kış uykusuna yatmasıyla sona erer.

13 yorum:

  1. gerçekten hayvanları öldürmüşler mi bir film uğruna.. Yazık yaaa.. Filmin konusundan çok ben buna takıldım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de böyle bir şeyi öğrendiğimde çok üzülmüştüm canımm:(

      Sil
  2. hayvanların gerçekten öldürüldüğünü ilk kez duydum. çok yazık :(

    YanıtlaSil
  3. Ben var hayvanlı belgeselleri çok sevmek ama ben yok hayvanlı filmler sevmek :))

    YanıtlaSil
  4. Tanıtım çok güzel olmuş teşekkür ederim özellikle hayvanların öldürülmemesi çok daha güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih bey güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim

      Sil
    2. Rica ederim ne demek size yorum yapmak benim için bir keyiftir.

      Sil
  5. TRT2'de böyle güzel filmler olabiliyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mert bey güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.Zaman zaman Trt2 de böyle güzel filmler oluyor :)

      Sil
  6. izledim iyi film hıhıms :) bi deee, doğanın senfonisi vaar, ne güzel belgeseeel filiim, müzikliii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deepcim yorumun için çok teşekkür ederim.Doğanın senfonisi belgeseli aklımda bulunsun canımmm:)

      Sil

2021-18-Jules Amcam-Guy de Maupassant

  Birbirinden bağımsız kısa hikayelerden oluşan eserimizin kitaba adını veren hikayesini anlatacağım: iki arkadaş yolda yürürken ak saçlı ya...