9 hikayeden oluşuyor bu öykü kitabı. Hepsinin tadı ayrı. Naif mi naif, sade mi sade, göz doldururcasına yazmış Haldun Taner.
Alelade hisleri öyle bir anlatıyor ki, sanki o hisler hayatının dönüm noktası olmuş karakterler için. Anlattığı ortamın içine sizi çekiveriyor, karakterlerin dünyasını açıveriyor aniden. Okurken, anlatılan his neyse o hissi hayatınızda yaşarken tatmadığınız kadar tadıyorsunuz.
Koniçinalar hikayesinin en sevdiğim olduğunu söyleyebilirim. Kart dizisinden yola çıkmış insanoğlunun sosyal statülerle 'düzene' oturtulmuş yaşantısını anlatmak için. Başta özdeşleştirerek açıklamış. Bitmeye yakın çekmiş tetiği, patlatmış. O an etrafımda deste deste kartlar uçuştu.
Diğer en sevdiğim ise Farsaya idi. İçlerinde en uzun soluklu olan, riyakarlıklar, insan kullanmalar, safça istekler, yine alelade, yine sizi içine alan bir hikaye.
Pürüzsüz anlatım, ben çok sevdim umarım siz de seversiniz.
mükemmel yazar yaaaaa :) bi de yalıda sabah nefis nefis :)
YanıtlaSilKitabın hikayelerden oluşması çok güzel, aksi halde çok sıkıcı olurdu. Çok teşekkürler.
YanıtlaSil